Artık görüyoruz ki hemen hemen hiç okumayan, ilgilenmeyen, bilgilenmeyen bir toplum olduk. Ancak anlık kızıyoruz, söylenip yazmakla da yurttaşlık görevimizi yaptığımızı zannediyoruz. Elimizi taşın altına koymak, deyim olarak bile unutuluyor. Türkiye Cumhuriyeti’nin geçmiş, kuruluş ve günümüz tarihine bir göz atarsak hepimizin görecekleri aşağıda toparladıklarımdır diye düşünüyorum.

***

Atatürk aklın ve bilimin gerekliliklerini uygulayarak, ulusumuza aydınlanma yolunu açmış, bağımsız bir ulusun onurlu yurttaşları olmamızı sağlamıştır. Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100.ncü yılında gelinen noktada, o duyguları niye hissetmiyoruz ve o yılları özlemle hasretle anıyoruz? Atatürk dönemi sonrasında cumhuriyetimizin kazanımlarına ve temel değerlerine karşı dini yasal ve ticari emellerine alet ederek sömürü aracı haline getiren güçler özgürlük ve bağımsızlık benim karakterimdir diye Mustafa Kemal Atatürk’ün bağımsızlık anlayışını yok etmeye çalışanlar ABD ve AB’nin ulus devletimizi karşılamaya yönelik politikalarına çanak tutmuşlardır. Bugün emperyalizm, küreselleşme dayatmasıyla yeni dünya düzeninin haritasını çizmekte. Kıbrıs’ta Türkleri Rumlaştırmak isteyen AB ve ABD’nin dayattığı politikalarla ulusumuzu parçalamak isteyen, Kuzey Irak’ta bir Kürt devleti (kukla devlet) kurdurarak misakı milli ile belirlenmiş toprak bütünlüğümüze yönelik parçalama girişimleri, etnik ayrımcılığı ve irtica girişimlerini körükleyerek cumhuriyetimizi yıkma girişimleri bu dış güçler ve onun yerli işbirlikçilerinin tezgahladığı oyunlardan başka bir şey değildir. Geçmişte de farklı metotlarla aynı oyunu oynamak isteyenlere Atatürk’ün önderliğinde Türk ulusu gereken dersi vermiş her zamanda verecektir.

***
Ulusumuzun siyasi, sosyal, ekonomik ve kültürel bağımsızlığı ve gönence tekrar gelişmesi Mustafa Kemal Atatürk’ün ilkelerinin ve devrimlerinin yolundan gitmesi ile olacaktır. Hatırlayalım hep beraber bu ilkeleri. Tam bağımsızlık, cumhuriyetçilik, ulusalcılık, özgürlükçülük, halkçılık, devletçilik, laiklik, akılcılık, bilimsellik, çağdaşlık ve barış. Bizim görevimiz bu içeriğin ışığında cumhuriyetimizin bizlere emanet eden Mustafa Kemal Atatürk’ün açmış olduğu aydınlanma yolunda emin adımlarla ilerlemek ve onu sonsuza dek yaşatmaktır. Bizler bunu çocuklarımıza, torunlarımıza, yaşama borçluyuz.