Türkiye'de sayısız afet oldu hepside doğal idi. Hepimizi en çok üzen ise 17 Ağustos'ta İzmit Körfezi merkezli deprem idi. 17 Ağustos 1999 sabahı 03:12 de Kocaeli-Gölcük merkezli Richter ölçeğine göre 7,5 büyüklüğünde gerçekleşen deprem tüm Marmara Bölgesi'nde Ankara'dan İzmir'e geniş bir alanda hissedildi. Resmi verilere göre 17.480 ölüm, 23.781 yaralı 505 kişi sakat kaldı. 285.211 ev 42.902 iş yeri hasar gördü. Resmi olmayan bilgilere göre 50.000 ölüm ağır hafif 100.000'e yakın yaralı ayrıca 133.688 çöken bina ile 600.000 kişi evsiz kaldı. Yaklaşık 16 milyon insan depremden çeşitli şekillerde etkilendiler. Son yüzyılın en büyük depremlerinden biri idi.

***

Ülkemizin yaşadığı en büyük afet PKK terörü. Bu konuda edindiğim bilgide TBMM insan haklarını inceleme komisyonu bünyesinde kurulan "Terör ve şiddet olayları kapsamında yaşam hakkı ihlallerinin incelenmesine yönelik alt komisyon" raporunu tamamlandığında yapılan açıklamada; komisyon başkanı AKP'li Ayhan Sefer Üstün'ün önem verdiği raporda, 30 bin 576 kişinin öldüğü, 386 bin 360 kişinin göç ettiği yer alıyor. 28/01/2013 tarihli haberi yapan Tarık Işık'ın arşivinden edindiğim bilgide, bu tarihe kadar son 30 yılın terör bilançosu 35 bin 576 ölü.
Bu komisyonun önerilerinin 18. maddesi diyor ki, özetle bu sorunun partiler üstü bir anlayışla ele alınması siyasi mutabakatla (yapılması) parlamento çatısı altında siyasi ve demokratik zeminler kullanılarak çözüme kavuşturulması geçerli yöntemler ile sürdürülebilir çözümleri beraberinde getirecektir. 19'uncu maddenin başlığı da çok önemli. Birlikte yaşama isteği.
Güçlü bir şekilde var olan birlikte yaşama isteği, ülkemizin her köşesine yayılan sosyal ve kültürel bütünleşmişlik. Çeşitli araştırmalara da yansıyan "Bayrak Benim Bayrağımdır" "İstiklal Marşı Benim Marşımdır" ifade birlikteliği bu alanda önemli bir iradeyi yansıtmaktadır deniliyor. Tarihi tekrarlayayım 28/01/2013

***

Gelelim günümüze. 15/07/2016 günü akşamı Türkiye tarihinde en büyük siyasal afetini yaşadı. Öyle böyle değil. Türkiye Cumhuriyeti devletini ve 70 milyon Türk'ü etkileyecek olan. Ne olduğunu anlamamız uzun sürmedi. Kanımca ne olacağını, anlamamız uzun sürecek. Her gün OHAL içinde bazıları aceleye getirilmiş kanun hükmünde kararlar çıkıyor. Emperyalizmin ve Türkiye deki işbirlikçilerinin planlayıp geçirmeye çalıştığı bu pençe karşısında hepimiz BİR ve BİRLİK olduk. Toprağımıza ve bekamıza yapılan bu saldırı karşısında, incindiğimiz, zarar gördüğümüz, eleştirdiğimiz, onaylamadığımız her konuyu buzluğa koyduk. Devletimize, birliğimize sahip çıktık.


***

Köşeme sığdıramayacağım için sadece bir konuyu soracağım ve bir dilekte bulunacağım şimdilik. Sorum; bu ihanetin sadece Türkiye'deki ortağı olarak "Fethullah ve örgütünün kullandığı polis, asker, imam, esnaf, gazeteci, öğretmen, işadamları mıdır? İdare edildiğimiz TBMM çatısı altında siyaset kurumundan hiçbir siyasetçinin suçu yok mudur? Gördüğümüz tabloda imamın ordusunun çeşitli meslek ve üniforma altındaki planlamış, yapmaya teşebbüs ettiği bu hain darbe girişimi, Mustafa Kemal Atatürk'ün ordusu tarafından milletle el ele engellenmiştir. Ordu=Millet yazım bu günde bu tablonun ne kadar önemli olduğunu düşündürüyor. İhanet her kurumdaki üniformanın altında olabilir. Çaresi kurumlarımızı lağvetmek mi? Okulları kapatmak mı? Dileğim ise 2013'te önerilen çözümlerle hep birlikte BİR olabilmek. Çocuklarımıza sahip çıkarak, önce ahlaklı, bilgi ve bilim donatımlarını özenle sağlayarak, kenetlenerek bu siyasal afeti atlatacağımıza inancım sonsuz.