Biz geçen yüzyılda doğanlar, her ne kadar 21. Yüzyıl teknolojilerine ayak uydursak da yeni nesil iletişim araçlarının hızı ve etkinliğini yeni yeni fark ediyoruz. Teknoloji baş döndürücü bir hızla ilerliyor. 1962 de mikroçip icat edilmesiyle bilgisayar çağına geçtik. 1969 da İnternet ortaya çıktı, elektronik posta ile 1970 li yıllarda tanıştık, gül kokulu pembe kağıtlara yazılan mektuplar, yavaş ama duygulu iletişim öldü, e-posta ile daha hızlı haberleşmeye başladık. Bununla beraber dünya da küçüldü herkesin biri birinden haberi olmaya başladı. Çok değil 10 yıl kadar önce akıllı telefonların Apple'ın dâhisi Steve Job tarafından icadı, interneti cebimize taşıdı. Sesli iletişim dışında, görüntülü görüşmelere başladık.

***

Mikro blog sitesi Facebook üniversitedeki dar kapsamlı iletişimden dünyaya yayıldı, Twitter, Whatsapp, İnstagram derken herkes kendini sanal arkadaşlık ortamlarında buldu. Hatta Psikiyatri literatürüne bağımlılık olarak ilave oldu. Dostluklar, eline veya ruhuna dokunma bitti, sanal arkadaşlıklar başladı. Bir anda sır diye bir şey kalmadı. Yazı dışında görüntü ve video iletimi etkili bir biçimde kullanılır oldu. Bunlar kötü tarafları, hatta adeta Orwell'in "1984" romanına döndük, büyük göz altı... Artık hiçbir şey gizli değil. Olanlar saniyesinde cebinizde. Ancak sosyal medyanın diğer bir yönü ortaya çıktı. Yazılı basından daha büyük bir güç ( Yazılı basın da bunun farkında artık sosyal medyayı kullanıyor). Sosyal medyanın ne kadar güçlü olduğunu birkaç örnekle anlatmak istiyorum.

***

Geçen hafta İstanbul yeni havaalanında yolcular biniş saati gelmesine rağmen uçağa alınmamaların söyleniyor. Ama içlerinden bir kadın oradaki yer hizmetleri görevlisi bir başka hanıma ağza alınmayacak galiz hakaretler sıralıyor. O sırada cep telefonları kayıtta. Olay Facebook, Twitter, Whatsapp kanallarına düşüyor. Yer hizmetleri görevlisinin hakketmediği bu hakaretler sosyal medyada çığ gibi yayılarak bir infial oluşturuyor. Sonuç: Savcılık resen hakaret için inceleme başlatıyor, havayolu şirketi haksız küfürbaz yolcunun biletini iptal edip ücretini geri veriyor, bir daha hiçbir uçuşlarına almayacaklarını duyuruyor.

***

Birkaç gün önce Trabzon'da bir özel hastanede çalışan bir beyin cerrahı(!) sosyal medya üzerinden açıkça CHP genel başkanı Kılıçdaroğlu ve annesine galiz küfürler sallıyor. Yazıyı sonradan silse de nafile. Alınmış ekran görüntüleri var. Tabip odaları, Türk Beyin Cerrahisi derneği derhal harekete geçiyor. Sosyal medyada yine infial. Savcılık harekete geçiyor, çalıştığı hastane de derhal görevine son veriyor.

***

İstanbul BŞB başkanı İmamoğlu, meclis toplantılarını YouTube üzerinden canlı yayınlamaya başladı. İzleyici sayısı 3 milyon! CHP gurubunun verdiği "Uyuşturucu ile mücadele komisyonu" ve "cinsiyet eşitliği komisyonu" kurulması önerisi AKP ve MHP oyları ile reddediliyor. Sosyal medya durur mu? Çok ciddi eleştiriler ve infial gelince hemen ertesi BŞB Meclis toplantısında AKP geri adım atarak, bu komisyonların işlevlerinin başka komisyonlarca yürütüldüğünü "ama" bu komisyonların kurulması için kendilerinin öneri vereceğini belirtiyorlar.

***

Hayatı, kazalarda yaralanan hatta hayatını kaybedenlerle geçen eşim, mesleğinin duyarlılığı ile sosyal medyada gördüğü iki resim üzerinden bir yorum attı. İzmir BŞB başkanı Sayın Tunç Soyer'in bisikletle kasksız ve Metro inşaat şantiyesinde baretsiz fotoğrafları. Başkanımızın iyi örnek olması gerektiği vurgusu ile. Ama sosyal medyayı iyi izleyen başkan 23 nisan törenlerine bisiklette gelirken koruyucu başlığını takmıştı.

***

Sevgili okurlarım, birkaç örnekle aktardığım sosyal medyanın ne kadar etkili ve güçlü olduğu konusu hepimizi ilgilendiriyor. Bazı TV kanalları ön sırada yer alırken muhalif Halk TV, Tele1 gibi kanalların D-smart tarafında 232-233. sıralara atılması, sosyal medya ortamında da yayın yapan bu kanalların izleyicilere her zorlukta ulaşmasını sağlıyor. Yayın kuruluşlarından uzaklaştırılan bazı gerçek gazeteciler artık YouTube üzerinden düşünce ve görüşlerini rahatlıkla aktarabiliyor. Siz siz olun hakaret içermeyen görüş ve düşüncelerinizi sosyal medya üzerinden aktarın. Ayni görüştekiler çoğalınca yaptırım etkisi olan güçlü bir mesaja dönüşebiliyor.