Bugün(16 Mart) İzmir Gazeteciler Cemiyeti'nin tarihi kongresi var. Cemiyet seçim çalışmaları kıran kırana geçiyor. Çok da iyi oluyor.4 aday ve 4 liste ile girilen seçimler, İzmir ve Türkiye basın camiasına da bir hareketlilik getirdi. Gerçi seçimden seçime hareketlilik değil de meslek sorunları devam ettiğinden her zaman aynı duyarlılık olsa çok daha iyi olurdu. Bu seçimlerde cemiyete hareketliliği Gazeteci Dernekleri getirdi. Polis-Adliye Muhabirleri, Ekonomi Muhabirleri, Sağlık, Politika, Belediye Muhabirlerinin dernekleri açıklamalarıyla, adaylara destekleri ve yönetimlere üye vermeleriyle seçimlerin daha tabana yaygın geçmesini sağladı.

Neden böyle oldu?

Gazeteciler Cemiyeti üyeleri, sarı basın kartı sahibi olanlar. Ama gazetecilerin kurduğu derneklerin üyeleri için sarı basın kartı zorunluluğu yok. Çalışan, çalışırken işten ayrılan-atılan gazetecilerin üye oldukları dernekler tabanda daha aktif. Çünkü tabanın nabzını tutuyor ve meslek sorunlarını daha acıtıcı yaşıyorlar. Gazeteci derneklerinin Cemiyet seçimlerine el atmalarının bir faydası da şu oldu; hemen tüm adaylar çalışan gazetecilerin sorunlarının çözümü konusunda fikir beyan ettiler, çözüm önerileri getirdiler. Meslek sorunlarının başında yasa ile ellerinden alınan fiili hizmet kazançlarının geri verilmesi geliyor. Yılda 90 gün fiili çalışmayla kazanılıyordu. Madenciler, ağır işçiler gibi mesleki risklerden dolayı gazetecilere tanınan bir haktı bu. Şimdi demek ki gazeteciler güllük-gülistanlık içinde mesleklerini yapıyorlar,hiçbir sorunları yok, bir elleri yağda bir elleri balda onun için bu haklarını kaldırmakta bir mahzur görülmedi?!!! Gazetecilerin haklarının elinden alınmasına Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, Federasyon ve illerdeki cemiyetler birkaç açıklama dışında doğru dürüst bir tepki de göstermediler. Mum dibine ışık vermiyor, terzi söküğünü dikemiyor özdeyişleri gazeteciler için de geçerli. Gazeteci başkalarının her türlü hakkı için kamuoyunu aydınlatır, bilgi aktarır, çalışanların sesi olur ama kendi konusuna, haklarına gelince aynı duyarlılıkla harekete geçemez. Bunun bir nedeni de sanki kendini biraz mahcup hisseder. Bak bak, kendini yazıyor denmesin diye çekingen davranır.

Yasal olarak gazetelerde belirli oranda sarı basın kartı çalıştırma zorunluluğu olmasa kaç kişi basın kartı alabilir? İnternet gazetelerinde çalışanlar için yasal zorunluluk şimdilik yok. İnternet gazetelerinde çalışan gazetecilerin kaçı sarı basın kartı sahibi.

Gazetecilik ikiye ayrıldı. Bir tepedekiler, iki karıncalar. Karıncalar çalışanlar, mesleği omuzlayanlar, çile çekenler. Tepedekiler, futbolcu gibi milyon dolarlarla transfer olanlar ve onların ekibindekiler.
Neyse, bugün bunlar ve daha fazlaları İzmir Gazeteciler Cemiyeti kongresinde tartışılacak. Mevcut yönetim ve yönetim adayları ile muhalefet seçim vesilesi ile adeta bir çalıştay gibi tezlerini sunacak. Bu vesile ile İzmir Gazeteciler Cemiyeti kongresinin herkes için, Türkiye Basın tarihi için hayırlı olmasını diliyorum. Cemiyet ve Federasyon Başkanı Atilla Sertel uzun yıllardır tanıdığım, enerjisini, çalışkanlığını takdir ettiğim bir arkadaşım. Bir dönem daha yönetimi ve projelerini sürdürmek istiyor. Cemiyette şöyle bir gelenek oluştu sanki. Yönetimde çalışan, mevcut başkanın ekibinden bir üye ayrılıp aday oluyor.

Diğer aday Aylin Süphandağlı geçen seçimde Gönül Soyoğul'un çalışan kadın gazeteci ile başkanlık için verdiği mücadeleyi devraldı. Aylin Süphandağlı seçim çalışmalarına şu ana kadar en çok asılan bir görüntü sergiledi. HaberEkspres'te ve İzmir TV'de birlikte çalıştığımız Yaşar Eyice bunca yıllık birikimini cemiyet başkanlığında değerlendirmeyi düşünmüş olacak ki seçim atmosferinin tozunu attı. Kooperatifçilikten gelen tecrübeleri ile sorgulayıcı bir muhalefet sergiledi ve alternatif olduğunu gösterdi. Yener Özkesen sessiz ve içten çalıştı. Polemiklerin içinde yer almadı.
Bu arada hastalıklarla mücadele eden gazeteci arkadaşlarımızın seçimlerde konu edilmesi doğru değil. Nizamettin Bedir'e, Hürol Dağdelen'e, Mustafa Kirman'a sağlıklar diliyor, buradan selamlarımı gönderiyorum. Umarım bugünkü kongre basın çalıştayı havasında geçer ve lüzumsuz konular gündeme gelmez. Sanırım çarşaf liste ile yönetimlerde bazı arkadaşlar liste delip öne çıkabilirler. Her kim kazanırsa hayırlı olsun.