İnsanoğlunun başına ne geliyorsa dini siyasete alet edenlerden geliyor. Dini fanatizm, Radikalizm doğuyor sayelerinde. Dindarlık değil dincilik bunun adı. Müslüman, Hıristiyan, Musevi ya da herhangi başka bir din.  Dindarlık değil dinci tutum ülkeleri şiddete sürükleyen, teröre özendiren. Oysa kişi ve toplumun inandığı bir dinin peygamberi o din için saygı gösterilmesi gereken önemli bir değerdir. Herkes birbirinin inancına ve dini değerlerine saygı göstermeli. Laiklik ilkesi bunu gerektirir.

Fransa'da yaşanan olayla yüzbinler bir araya geldi. Ülkelerini temsilen katıldı üst düzey bürokratlar. Bugüne kadar yaşanmayan yaşandı Paris'te. Keşke yıllar önce gösterilebilseydi bu dayanışma. Yıllar yılı terörle yaşamını yitiren binlerce masum insan oldu ama kılı kıpırdamadı Avrupalının. Bana dokunmayan yılan bin yaşasın misali. Yılan bu durur mu? Geldi ve dokundu. Yalnız dokunmakla da kalmadı. On iki masum insanın canını aldı Avrupa ülkesinde. Oysa dünyanın her neresinde yaşanırsa yaşansın, her kim dünyalıya saldırılırsa saldırılsın terör terördür. Kınanmalı. Binlerce masum öldürülürken durumu idrak edip,  tepkisini koymayı bilebilseydi Avrupalı çok yol kat edilmiş olunurdu o günden bugüne. Onda biri yaşanmazdı bugün dünyada, ülkemizde ve ülkelerinde yaşananların. Gerilerdi birlikten doğan güçle. Susmak, seyirci kalmak besler terörü. Susma, sustukça bir gün sıra susana da gelir misali.

Önemli bir yıla girdik. Genel seçim var bu yıl ülkemde. Tüm partiler akıllarını başlarına devşirse iyi olur. Partilere oy verecek seçmen de tabii. Her alanda pek çok sorun çözüm beklemekle birlikte insan hakları denildiğinde akla ilk gelen kadın, kız, ana, avrat mağduriyeti. Yol ortasında, evinde ya da her hangi bir yerde. Hiç çekinmeden, sakınmadan dövüldüler, sövüldüler, öldürüldüler. Ülkem buna seyirci! Yer yerinden oynaması gerekirken seyirci. Seyirci olunmasa kadına şiddet yüzde 1500'lere dayanabilir miydi? İslam dininde kendi canına kıymak, yani intihar,  günah sayılırken başkasının, ancak özellikle kadının, canına kıyan kıyana! "Cennet anaların ayağı altında" deyip de kıyan kıyana hatta. "Allah'ın verdiği canı Allah alır" denir. "Yaratılan sevilir yaradandan dolayı" denir ama durum hiç söylendiği gibi değil. Çoğu erkek, kadın canına kıyma yarışında sanki. Bunun adı düpedüz erkek terörü. Kadını insan gören erkek sayısı yok denecek kadar az ne yazık ki.

Sorunun çözümü toplumun bilinçlenmesine bağlı! Ancak toplumu yönetmeye talip siyasi zihniyetin kadına bakış açısı hepsinden önemli. Örgün ve yaygın eğitimlerle insanoğluna ulaşmak, eğiterek farkındalık yaratmak, farkındalığı eyleme dönüştürmek gerek. Doğru davranış ve tutum geliştirmeyen farkındalıklar hiçbir anlam ifade etmez. Yüzlerce yıl geçse de aradan yerinde saymaya devam eder sorunlar. Erkek egemen eziyetin yıllardır önüne geçilemediği gibi.  Toplumsal cinsiyet adı altında erkeğe ve kadına verilen roller her ne kadar erkek egemen toplumlarda kadının ezilmesinden, erkeğin ezmesinden yana olsa da öne sürülecek doğru politikalarla sorunun üstesinden gelinebilir. İnsan haklarını öncelerken kadın haklarını ötelemeyen, ancak özellikle dini değerler üzerinden kadını ve haklarını ötelemeyen siyasi duruşa ihtiyaç var ülkemde.