Vecdet Bozkurt bir zamanlar ünlü bir futbolcu idi…
Birçok Anadolu kulübü peşindeydi…
Yalnız ayakları ile değil, beyni ile de oynayan, yürekli sporcularımızdan biriydi.
Anayasa'nın 26'ncı maddesini adeta ezberlemiş…
Ne diyor, bu önemli madde;
'Herkes, düşünce ve kanaatlerini söz, yazı, resim veya başka yollarla tek başına veya toplu olarak açıklama ve yayma hakkına sahiptir.
Bu hürriyet Resmî makamların müdahalesi olmaksızın haber veya fikir almak ya da vermek serbestliğini de kapsar…'
Nedense birçoğumuz bu maddeden habersiziz.
Ya da bazı nedenlerle, ya da işimize gelmediği için duyarsızız.
Önceki yazımda; AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın memnuniyet verici açıklamalarından söz ettim.
'Müjdeler'ini aynen duyurdum…
Ama CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve muhalefet partilerinin başkanları gibi Vecdet Bozkurt da memnun olmamış ve kalemi eline almış, düşüncelerini yazmış…
Katılırsınız, katılmazsınız…
Duyarsınız ya da duymazdan gelirsiniz…
Ya da 'Olur mu canım!' diyerek borun kıvırır, omuz silkersiniz…
Neyse ben söylediklerini, her okuyucum için yaptığım gibi paylaşayım:
Bakın ne diyor, Vecdet Bozkurt;
 
Daha geniş düşünüyor
 
'Artık sadece sıradan bir seçim değil, varoluş ya da yok oluş meselesi…
Medyadan takip ettiğim kadarıyla önümüzdeki seçimler sadece bir cumhurbaşkanı ve 600 milletvekilinin belirleneceği seçim olmayacak.
Türkiye cumhuriyeti halkının evlatlarını işveren mi yoksa boğazı tokluğuna sığınmacıların emrinde çalışan birer maraba mı olacağına karar vereceği bir seçim olacak.
Artık mesele sadece siyasi ve dini bir mesele olmaktan çıkmış, bir ulusun meselesi haline gelmiştir.
Şimdi buyrun sandık başına!
Sadece nefsi duygularınızın tatmini için size kul tarafından vaat edilen sahte cenneti mi tercih edeceksiniz; Yoksa yavrularınızın geleceğini mi?'
 
Son durum: 'Göndermeyeceğiz!'
 
Vecdet Kardeş, bence tam metni okumadın, ya da gözünden kaçtı…
Gazeteler ve yandaş medya zaten durumu anlattı;
Cumhurbaşkanı 'Gönüllü olarak giden gider' dedi…
Nasıl doktorlar gönüllü olarak yurdu kendi istekleriyle terk ediyorlarsa onun gibi…
Bak Altaylı Alpay da senin gibi futbolcu idi…
O da politikaya atıldı ve milletvekili oldu, hem de AKP Genel Başkanının gözdelerinden biri…
MHP'den milletvekili olanlar da var, Saffet gibi…
Sen de ister Demokrat Parti, istersen İYİ Parti, ya da CHP'den aday adayı olabilirsin…
Hatta AKP'den bile…
Ya da diğer partilerden…
O zaman aklından geçenleri, daha rahat bir şekilde kürsüden paylaşır binlerce. Milyonlarca insana duyurabilirsin…
Aslında ben de senin gibi düşünüyorum, Suriyeliler artık ülkelerine güvenli bir şekilde gidebilir ve gönderilirler…
Çünkü, uluslararası anlaşmalar buna caiz…
Onlar 'geçici statüsü' ile bizim topraklara ayak basmışlardı…
İyi niyetimizi ve misafirperverliğimizi fazlasıyla gösterdik…
Sanıyorum bilgi eksikliği var…
Zaten konu kaç gündür gündemde…
Bugün yarın liderler aralarında görüşürler ve konuyu gerçek anlamda ele alıp, senin gibi duyarlı Türk insanının gönlüne de serin su serperler…
Zaten hiç kimse 'kalsın' demiyor..
Sadece 'Düşmanlığa gerek yok' deniliyor…
İnsanlarımızın serinkanlı olmaları ve dolduruşa gelmemeleri isteniyor…
Yine anımsatayım:
Senin belirttiğin gibi 'Beka' konusu en çok kim tarafından ele alınıyor, seçimlerde kimin ağzından düşmüyor?
Cennet- Cehennem konusuna gelince, şöyle gerilere bir gidelim bakalım, 'Kimler neler vaat etti!'
Cennet'in tapusunu verenleri bile görmedik mi?
Her insanın, her oy kullananın bir bilgisi, görüşü, duyuşu vardır…
Zaten seçim sathi maaline girdiğimizde herkes her şeyi söylecek, kucaklarındaki taşları dökeceklerdir…
Mühim olan doğruyu bulmak, doğru yönde oy kullanmak…
Tabii ki hepimiz, istisnasız yarınlarımızı düşünüyoruz…
Hedef belli, ama yollar ayrı…
Sinirlenmeden, kızmadan, karşımızdakini üzmeden sonuca gitmeliyiz…