Hepinizin bildiği bir deyimdir “Arı kovanına çomak sokmak”. Size zararı olmayan, kendi işlerindeki arıların kovanına çomak sokarsanız, arıları kızdırırsınız, onlar da gelir sizi sokar. Şu anda Avrupa’nın ortasında olanlara bakarsanız, birileri gerçekten arı kovanına çomak soktu. Ukrayna’da ilan edilmemiş bir savaş başladı, herkesi de etkiliyor.

***

Sovyetler Birliği dağıldıktan sonra, kendi sınırlarına çekilen Rusya, ekonomik sorunları ile uğraşıyordu. Sorunlarını büyük oranda çözmekteydi. Ancak eski Sovyetler birliğindeki ülkelerin birer birer NATO’ya alınması (Romanya, Bulgaristan, Litvanya, Latvia, Estonya, Polonya, Çekya, Macaristan) Rusya’da bir kuşatılmışlık duygusu ve güvenlik endişesi yaratmaktaydı. Stratejik olarak Rusya batı sınırlarını Karpat dağlarına dayamayı hedef edinmişti. Gürcistan’ın NATO’ya alınmasını, Osetya sorununu çıkartarak engelledi. Karadeniz’e çıkışı kısıtlanan Rusya, 2014 de Ukrayna’ya bağlı özerk bir bölge olan Kırım’ı ilhak etti. O zaman kimsenin fazla sesi çıkmamıştı. Rusya’nın batısında bir tampon olan Ukrayna’nın NATO’ya katılma isteği, güvenlik endişelerini üst sıralara taşıdı. Rus nüfusun çoğunlukta olduğu ayrılıkçı Donets ve Luhanks bölgeleri uzun süredir zaten huzursuzdu. 2014 yılında iktidara batı yanlısı Zelenski’nin gelmesi, Rusları daha huzursuz etti. Yakın tarihte Ukrayna nüfusunun %17 sini oluşturan Rusların çoğunlukta olduğu ayrılıkçı bölgelerin bağımsızlığını tanıdı. Geçen hafta da Ukrayna’yı işgal hareketine başladı.

***

Medya ve sosyal medyada yapılan yorumlara baktığımız zaman kimin arı kovanına çomak soktuğu konusunda bir ikilem var. Bir kısım Rusya’yı, bir kısım AB ve NATO’yu hedef gösteriyor. Her ne olursa olsun hayatı savaş meydanlarında geçen Atatürk’ün deyişiyle “Savaş zaruri ve zorunlu olmalıdır. Milletin hayatı tehlikeye maruz kalmadıkça, savaş cinayettir” diyor. Kimsenin savaş çığırtkanlığı yapmaya hakkı yok. Bundan hepimiz zarar görürüz.

***

Avrupa’nın doğal gaz ihtiyacının büyük kısmını sağlayan Rusya’nın yaptırım olarak SWIFT sisteminden çıkarılması, doğal gazın parası ödenmeyince Rusya gazı keser mi sorusunu da beraberinde getiriyor. Kuzey gaz akımı bir türlü onaylanmayan başta Almanya, bütün AB  sıkıntıda. Rus Doğal gazının Avrupa’ya nakli şu anda Ukrayna üzerinden. Doğal gaz bizi çok etkilemese de buğday ihtiyacımızın neredeyse ¼ ünü Ukrayna ve Rusya’dan sağlıyoruz. Bir yanda savaş, öte yanda para transferi yasağı. Ne olacak bizim unlu mamuller, ekmek fiyatları diye düşünmeden edemiyoruz. Yaptırımlar nedeniyle Rusya’ya ihracat durdu, domatesler, sebzeler bizim üreticinin elinde kaldı. Yazın bu iki ülkeden beklediğimiz turistler de gelmeyecek, zira savaşan bu iki ülkeye havayolu ve uçuşlar kapandı. Bizim Ukrayna ile teknoloji konusundaki ortaklıklarımızın da ne olacağı belli değil. Yani savaşın sonuçları döndü ekonomik olarak bizi de vurdu.

***

Savaşın yaşattığı insanlık dramları başlı başına bir konu. Ukrayna’da okuyan binlerce öğrencimiz olduğunu bu vesile ile öğrendik. Onların savaş alanından uzaklaştırılması, hava sahası uçuşlara kapatıldığı için ancak karayolu ile mümkün. O da büyük riskler içeriyor. Dilerim hepsi salimen ülkemize dönerler. Bu arada, orada yaşayan, iş kurmuş Ukraynalılarla evli, çocuklu vatandaşlarımıza, dışişlerinden “siz gelin ama Türk vatandaşı olmayan eşiniz çocuğunuz orada kalsın” demek hangi vicdana sığar, anlamakta güçlük çekiyorum. Arı kovanına biri çomak soktu, ama arılar da gelip bizi de sokuyor desek, yanlış olmaz herhalde...