Süveyda nedir?

Kalbin ortasındaki, gizli günahların saklı olduğu sanılan siyah beneğe 'Süveyda' diyorlar...

Ama bu siyah beneğe henüz hiçbir cerrah ya da uzman rastlamış değil...

Bu yüzden seveceksen 'yürekten sev' denir herhalde...

Kalbinin ortasında siyah benek, yani 'süveyda' olanlar her halde ne sevgiyi, ne dostluğu ne de aşkı bilirler...

Çünkü kalplerinin tam ortasında siyah bir benek vardır...

Bayram günü böyle bir not düşülür mü?

Bence tam zamanı!

Çünkü çevremizdekileri şöyle bir inceleyin bakın, röntgenlerini çekin neler göreceksiniz neler?

Bırakın siyah beneği, kapkara birçok delik...

Bu insanlar ne kadar 'hayırsever' diye tanıtılsa da, bir kişiye bile bir kuruşluk ya da 2,5 kuruşluk yararları dokunmamıştır.

Bizim çocukluğumuzda delikli iki buçuk kuruşlar çok kıymetli idi...

Bayramlarda dönme dolaplara da, salıncaklara da binerdik.

İki Bayramyeri anımsıyorum...

Biri İzmir'de Varyant'ın Eşrefpaşa çıkışında soldaki pazaryerinde kurulanı, diğeri de Bornova'da Çevik sokakta, şimdiki metro sokağındaki askeri lojmanların bulunduğu boş alan...

Yanda dandaviç dediğimiz boş arsa bizim futbol sahamızdı...

Küçük Park olarak bilinen Yeni Mahalle'nin gençleri, çocukları burada toplanırdı.

Daha önce yazmıştım, burada bir klişe vardı...

Terk edilmiş, sadece bir bekçinin ailesi ile kaldığı bu klişeyi bizim mahallenin çocukları 'kuş pişireceğiz' diye yakmıştık...

Herhalde 8-9 yaşlarında böylece ilk kez karakol ve adliye ile tanışmıştık.

Hâkim nasihat etti, bizi serbest bıraktı...

Sanıyorum, 'Bu çocuklarda süveyda olmaz!' diye düşünmüştür.

Ama mahkemeye şimdi nasıl Avrupa Birliği ya da Birleşmiş Milletlerden gelenler var, İzmir dışından belki de İstanbul'dan kilise temsilcileri gelmişlerdi.

Bornova adliyesi Şevket Berber'in hemen karşısında sanıyorum Rumlardan kalma çok büyük bir bina idi.

Burası hem karakolu hem de resmi daireleri barındırıyordu.

Büyük han kapısı gibi yerden giriliyor, saraylardaki gibi büyük geniş tahta merdivenlerden yukarıya çıkılıyordu.

Daire gibi yapılmış binada odalar sahanlık gibi düzenlenmiş, bir araç geçecek genişlikteki antreye çıkıyordu.

Nedense birçok lavanten köşkleri gibi bu binanın da değerini bilemedik...

Hatırladığım bu binanın bitişiğindeki dar yol üzerinde Feyziye Hanım ile Halit Kocaoğlu'nun 'Zeybek' adında şarap imalathanesi ile dev ahşap iki ya da üç tane su tankeri büyüklüğünde fıçı vardı.

Nasıl yapılmış, kimler yapmış?

Şimdi zamanımızda böyle ustalar var mı?

Bu soruların yanıtlarını veremiyorum?

Bornova Küçükpark'ın Karşıyaka ve Çeşme temsilcisi Nevzat Karagülle ile Sezgin Can (Alsancak) hayatımızdaki problemlerin iki önemli nedenini şöyle dillendiriyorlar:

1- Düşünmeden hareket etmek, 2- Hiç hareket etmeden, sadece düşünmek!

Sık tekrarlayacağım:

'Kesinlikle hiç kimseyi övmeyin!'

Bir de nasihat:

İnsanların peşinden koşma!

Kendin ol, kendi işinle meşgul ol!

Kendini geliştir...

Doğru insanlar, hayatında gerçekten olması gereken insanlar sana geleceklerdir...