Adam yabancı!
Yani İzmirli değil!
Buna rağmen kendisini bağrımıza basmışız, bu kadar önemli eğitim alan gençlerimiz varken, yine de ‘girgin’ olduğu için kendisini önemli bir yönetim kurulu üyeliği vermişiz…
Tahsili, tecrübesi nedir?
‘Liyakat’ diyoruz ya, onun üzerinde bunu da bilmiyoruz.
Bildiğimiz, uysal bir kedi gibi, bazı yetkililere yaklaşmasını takip edebiliyoruz.
Şimdi yine CHP’yi ve dolayısıyla Genel Başkan Kılıçdaroğlu ile ‘methiyeler’ düzmeye başladı
Çocukluktan bu yana arkadaşım ve meslektaşım olan Okan Yüksel beni uyardı.’
‘Bu kişi nereden gazeteci oluyor!’ dedi.
Aslında bu tipler o kadar çok ki, hangi birinden söz edeceğim..
Geçenlerde beni bile aldattı!
Güzel sözler ettim onun hakkında…
Görmedi…
Görmez de…
Zaten İzmirli olsa bir başka güzelliği olur…
Geçen hafta, İzmirli yüzücülerden söz ettim…
Örneğin Zafer Atamer’i birkaç cümle ile özetlemeye çalıştım.
İzmirli olduğunu gösterdi…
Hemen telefon etti…
Şanlı bayrağımızı dünyanın dört bir köşesinde dalgalandıranlardan…
Bir ay sonra Urla’da kahve içmek için anlaştık.
‘Bir yüzücünün anılarını’ yazıyor…
Tabii ki İzmirli sporcularımızı anlatıyor…
Neden böyle bir kıymeti değerlendirmiyoruz?
Desenize 1970’li yıllarda onlarca milli sporcu yetiştirmiş İzmir’de, Balkan, Avrupa ve dünya şampiyonluklarını ‘Alsancak Yüzme Havuzu’ şimdi bakımsızlıktan kendi kaderini terk edilmiş.
Daha geçen yıl Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ‘Her çocuk yüzmeyi öğrenecek!’ talimatını vermedi mi?
Hangi havuzda?
‘İhale Komisyonu Başkanlığını’ yaptığım Türkiye Spor Yazarları Derneği Urla Olimpik Havuzu için kaç yıldır ‘Kapalısını’ yapmak için heyecanla bekliyoruz.
Kayyum olan Urla Kaymakamı ve Belediye Başkan vekili acaba bu konuda bir çalışma içinde bulunuyor mu?
Aklıma geldikçe yazacağım, uyaracağım!

Benim adedim ya da zaafım…
Hep çalakalem yazarım ve yazdığımı okumam…
Bu da sıkıntı yaşatıyor, zaman zaman…
Kendisinden söz ettiğim hiç kimseyi de aramam, ‘Kendi bulsun’ derim.
Bunu en iyi bilenlerden biri de, Bornova Belediye Başkanlığı ve Milletvekilliği yapan Mak. Mühendisi Cengiz Bulut iyi bilir ve şöyle özetler;
‘Usta Gazeteci Yaşar Eyice mutlaka satır aralarında bir İzmirli’den, İzmir’e katkısı olandan söz eder…’
‘Milli Yüzücümüz’ İzmirli Zafer Atamer’in mektubunu içimden geldiği için paylaşmak istiyorum.
Canım Yaşar ağbim, umarım iyisiniz. 
(Yaşar ağbim dedim kusuruma bakmayın saygısızlıktan değil bilirsiniz sporcular daha samimi ve içten oldukları için size bu şekilde hitap ettim) *Facebookta da olsa sizin ile tanıştığım için çok mutlu oldum. 
-Bugün yazınızı okudum muhteşem yazmışsınız. Köşe yazınız, hayatım da aldığım övgü dolu yazıların en güzeli. Kendim ile gurur duydum. Birde uslubunuz beni çok etkiledi. Çok teşekkür ederim. Sevgi ve saygılarımla…’

Sıkıntılı, üzücü günler geçiriyoruz.
Yobazların durumları belli.
Bir geri zekalı, ‘Kızımı bir saat bile olsa okula göndermem’ diyebiliyor.
Ben de haftaya moralle başlamak için Zafer Atamer ile ilgili yazıma yorum yapan bazı önemli isimleri paylaşmak istiyorum.
Demek ki okuyucularımız varmış! 
Örneğin; Namık Kemal Lisesi’nin 1960’lı ve 70’li yıllardaki idare memuru Ummuhan Eskin, ‘Harika yazmışsın. Kalemine saglık.’ demiş.
Sema Alca, ‘Harikasınız yazınızı büyük bir zevkle okudum ayni fikirdeyim inşallah bu cabalarınız boşa gitmez bende bir yüzücü annesiyim!’
Mehmet Ulaş, ‘Harika bir yazı olmuş, kalemine sağlık! Değerli insan Hikmet hocamızın mekânı cennet olsun…’
Hüseyin Siretli, ‘Harika bir yazı hepinize sevgiler.’
Müzeyyen Atamer Taş, ‘Harika bir yazı…’
Turgut Esen, ‘Değerleri bilmek, farkında olmak budur.’
Mehmet Dilmaç, ‘Sevgili Zafer ATAMER yüzmenin idol isimlerinden birisi olmuştu. Sağlıklı günlerin olsun Zafer'ciğim….’
Şükriye Taneri, ‘Harika!
Süleyman Taş, ‘Çok güzel bir yazı, seni çok iyi anlatmış tebrikler…’