Bay Kemal ‘İmamoğlu’ olayından sonra iyice hızlandı.
Ya da ‘iyice bilendi’ desek de olur, herhalde..
Bana göre ‘asgari ücret’ ile igili en güzel başlığı yine tarafsız bir şekilre Haber Ekspres attı.
Biliyorsunuz, ‘Ben açıklayacağım’ dedi AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve binlerce kişi ve ailenin beklentisini şöyle açıkladı:
‘Net 8 bin 506 lira!’
Tabii ki, sendikalar yani işçi temsilcileri de, işverenler de, odalar da, herkes ama herkes görüşlerini açıkladı.
Haber Ekspres ise piyasa koşullarını da ele alarak şu başlığı attı:
‘Emekçiye az, patrona çok!’
Kemal Kılıçdaroğlu şöyle diyor;
‘Saray, TÜİK’in sahte gıda enflasyonunun bile 5 puan altında zam açıklayarak, bu ülkenin 33 milyon vatandaşını soydu. Ne asgari ücretlinin hak ettiği oldu ne de küçük esnafın vergi yükü düşürüldü. Yine “biri istedi” diye, öyle oldu.,,’
Ve devam ediyor:
‘Asıl mesele, asgari ücrete tenezzül etmeyen bir Türkiye’yi yaratabilmektir. 
O da endüstriyel dönüşümle olur. 
Sadece Sarayı yolcu etmeyeceğiz, yoksuldan alıp zengine verdikleri bu düzeni de tarihe gömeceğiz…’
Altılı masadan yine son günlerde en çok konuşulan sözleri ve hareketleri gündemden düşmeyen biri de İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener!
O da, Bakan Nebati’e yükleniyor;
Şöyle diyor;
‘Nebati Bakan birbirinden ciddiyetsiz açıklamalarına geçtiğimiz günlerde bir yenisini daha ekledi.
"Dar gelirliye, fakir fukaraya vermek bereket getirir.” dedi.
Hayırdır sayın Bakan, sadaka mı dağıtıyorsunuz?
Lütufta mı bulunuyorsunuz?
Kendinize gelin!’
Demek istediğim şu;
Haftayı kapatıyoruz;
Önümüzdeki hafta bu konu daha çok konuşulacak ve sonuçta gündeme ‘emekliler’ oturacak!
Onların beklentisi de büyük!
Ama neyseki açıklamalara göre, Katar’dan, Suudi Arabistan’dan, Rusya’dan, belki de Çin’den de ‘destek paraları’ gelecek,,,
Yani kasa dolacak…
Fakat akademisyen Prof. Özgür Demirtaş’ın söylemi beni düşündürdü:
‘Asgari ücret 8500 lira olarak belirlendi. 
Bu hiçbir sorunu çözmeyecek. 
Bacağı kırık hastaya kırığı tedavi etmek yerine, hasta acı hissetmesin diye MORFİN vermek ile aynı.
3 ay içinde geçmiş yıllardan bile daha kötü ALIM GÜCÜ olacak. Maaşlar eriyip gidecek.
İzleyip, Görelim!...’ diyor.
Fakat Demirtaş Hoca zincir marketlerin kontrol altına alındıklarını bilmiyor herhalde…
Bazı ürünlerde indirimler var.
Ben yapılacağı söyleyeyim:
‘Mühim olan, ev kiralarına yapılacak yüzde 25 zam gibi, yeni kiralanacak, yani boş evler de zapturapt altına alınmalı.
Bu da çok zor değil…
Önceki kiracı yasa gereği kirasını bankaya yatırdığı için o boş olan dairenin önceki kira değeri de belli.
Eski kiracı yüzde 25 kanuni zammı yapıyorsa, yeni kiracı da, ne bileyim yüzde 80 yapsın..
3 bin liralık daireden çıkarılan kıracının yerine 15 hatta bugünlerde 30 bin lire zamlı verene de ‘dur’ denir, asgari ücretle çalışan da rahat bir nefes alır.
Hatta buna zaman da konur….
‘Pandemiden sonra’ denilir…
Sokakta kalma, kirayı ödememe, çocuğunun nafakasını ve gıdasını kesme gibi insancıl sorunlar da ortadan kalkar…
Bu kadar basit bir iş…
Yapılan zamlar da geri alınır…
Apartman zenginleri de son model Mercedeslerini yenileriyle değiştirirken düşünürler…
Memleket de kazanır, milyonlarca insanımız da…
Bu duruma itiraz eden, birilerini yemlemeye çalışanlara da, gerçek siyasetçiler, vatandaşını düşünenler, enflasyonu dizginlemek isteyenler de , ‘Böyle başa, böyle tıraş!’ derler, halkın değişiyle…