Kuruldu kurulacak derken bir yıla yakın süren görüşmeler, gelgitler sonrası DEVA Partisi Türkiye siyasal yaşamına 10 Martta verilen dilekçe ile katıldı.
Gelecek Partisi gibi DEVA Partisi de AK Parti’den kopan grupların kurduğu partiler olarak siyasal hayatta kendilerine farklı bir yaşam alanı bulmaya çalışacaklar ama bu düşünceyi kırmak için kurucular kurullarında özellikle siyasette henüz ismi duyulmamış birçok isme yer verdiler.
Gördüğümüz kadarı ile DEVA Partisi de genç ve siyasette bulunmamış akademik ve teknik bir kadro ağırlıklı olarak siyasi sahneye çıktı. Elbette gerek AK Parti ve MHP gerek basın dünyasında geçmişte ismi çok duyulan birkaç kişiyi saymazsak.
DEVA Partisi Kurucular listesinde İzmir’den üç isme yer vermiş bu da partinin kentimize verdiği önemi gösteriyor. İzmir ve Ege’nin uzun yıllar sağ iktidarlara oy verdiğini düşünürsek bu adım oldukça önemli.
İzmir’deki çalışmalara geçmeden önce partinin kuruluş toplantısından ilgimi çeken bir cümleyi paylaşmak isterim. Gülüp geçmiştim o gün ama bugün DEVA Partisi hakkında yazmaya başlayınca aklıma düştü. Gerçi o günlerde Ahmet Hakan yazmış ama yine de yazmak isterim bence oldukça önemli.
Ne demiş sayın Babacan önce ona bakalım.
“Keşke ülkede şartlar biraz daha normal olsaydı. Bize destek veren, bizi aydınlatan arkadaşlarımızın hepsi açıkça burada olsaydı. Gönülleri bizimle beraber, onu biliyoruz.”
Biliyorum sosyal medyanın bazı kalemşorları ve fanatikler açısından bu cümle gayet doğal.
Ama siyasi partiler ülkeyi yönetmek, ülkenin her türlü zorluğuna çözüm bulmak için yola çıkıyorlarsa, korkuları nedeniyle adım atamayanlarla ne kadar yol yürüyebilirler?
Kendi çıkarları nedeni ile ( maddi, manevi) adım atamayanlar yarın benim çıkarlarım için haksızlıklara karşı beni nasıl savunur?
Ya da kendisinin ve ülkesinin kaderini kim bu düşünceye teslim eder?
Onu da bilemem. Bu cümlenin altı iyi doldurulmalı, yanlış anlaşılmalara yol açmaması için

Gelelim İzmir teşkilatlanmasına.
Sızan bilgilere göre İzmir teşkilatının başına geçebilecek yedi isim belirlenmiş bu isimlerle konuşmalar sürdürülüyor.
Düzenleme koordinasyon işi de büyük ihtimalle İYİ Partiden son seçimlerde İzmir’den milletvekili adayı olan iş insanı İbrahim Demirtaş’a verilmiş.
Konuşulan isimler iyi seçilmiş bence.
Hakan Tartan önde gelen isimlerden biri ama İl Başkanlığı gibi ağır bir görev alır mı?
Orası şüpheli.
İlknur Denizli, Neşe Edebali gibi AK Partili isimler adı geçenler arasında. Bir kadın aday İzmir için önemli ama iki ismin de AK Parti’den uzaklaşması zor gibi geliyor.
Seda Kaya; iyi bir isim ama bir iş kadını olarak pek sıcak bakacağını hiç sanmam.
Bülent Delican ismi nedense Gelecek Partisi ile de anıldı ama Sayın Delican bu söylentilere sadece gülümsedi, yok böyle bir şey anlamında.
M Ali Sarızeybek ismi çok dillendirildi. İş adamı, siyasette az çok yer almış tanınmış bir İzmirli.
Onun da şansızlığı gençlerden oluşan bir GMYK karşısında nasıl bir il başkanı olabilir de düğümleniyor.
Gerçi İzmir siyaseti oldukça yaşlı sayılabilecek il başkanları gördü ama siyasete yeni adım atan bir partide uzun soluklu insanlar gerekli. Ayrıca Burhan Özfatura ekibinden olması DEVA partisine kazanç mı sağlar kaybettirir mi iyi düşünmek gerek.
Konuşulan bir başka isim de Ertuğrul Günay gibi bir isimle uzun süre siyaset yapmış, İzmir’de siyasetin en hızlı ve en yoğun yaşandığı Buca’dan bir iş insanı, Aybar Uygur.
Aybar Uygur DSP ve CHP saflarında uzun süre siyaset yapmış çeşitli görevlerde bulunmuş bir isim, kaldı ki partinin şu an Sayın Babacan tarafından dile getirilen özgürlükler noktasında ona İzmir’de en iyi desteği verebilecek bir isim.

Zaman geçiyor. Teşkilatlanma işi uzadıkça partiye olan ilgi ve heyecan azalıyor. Sanırım Babacan ve ekibi Koronavirüs’ün etkisinden bir an önce kurtulup İzmir’de partiye önderlik edecek ismi bulup acil olarak yola koyulmalı.
Zaten partisinden umudu kesen birçok kişi hemen kapıyı çalmaya başlayacaktır.