Bu başlık Necati Cumalı'nın Cumhuriyet Gazetesi'nde yazdığı denemelerinden oluşan bir esrinin adı.
Sanırım günümüzden pek geri değildi o zamanın demokrasi ruhu. Cumhuriyet Gazetesi'nin ünlü yazarlarından İlhan Selçuk (Işıklarda uyusun), demokrasimize Filipin tipi demokrasi diyordu birçok yazısında. Hiç merak etmedim Filipin tipini, demek ki bizimki gibi; iktidarda olanların kendilerine has demokrasisi ya da darbelerle ayar çekilen, bol gelen paçalarının kısaltılması eylemi (Kenen Evren' in sözü) Geçenlerde bir haber kanalında ünlü İspanyol yazar Javier Cercasla yapılan bir röportajı izledim, gerçekten ilginç bir röportajdı; programın sunucusu akıcı Fransızcasıyla beni çok etkiledi; böyle edebi, siyasi, ahlaki programlara ihtiyacımız var; sık sık yapılmalı. Javier Cercas, İspanyol faşizmini tahlil ediyor, oradan tüm faşist hareketleri, antidemokratik yapıları, darbeleri... Günümüzde demokrasinin artık eski öneminin kalmadığını, iktidarı ele geçirenlerin demokrasiyi araç olarak kullandıklarını, muhalefeti susturduklarını, suçladıklarını, muhalefete savunma hakkı vermediklerini  anlatıyordu. Adeta bizim de içinde bulunduğumuz coğrafyanın panoramasını çiziyordu. İlginç bir cümlesi vardı: "Artık demokrasi adına bizzat demokrasiye darbe yapılmaktadır."
Eleştirilerinden Sosyalizm de nasibini alıyordu; içinde muhalefet olmayan bir yapının demokrat olamayacağı gerçeğini vurguluyordu.

Sosyalizmin önemini yitirdiği günümüzde kapitalist demokrasiler de yavaş yavaş otokratikleşmeye, despotikleşmeye  gidiyor; bu durum gelişmiş demokrasilerde de kendini hissetiriyor. Bir demokraside, bütün kuvvetler (yürütme, yasama, yargı ve denetleme) tek güçte (iktidarda) toplanırsa ; muhalefeti eleştiren onlarca haber kanalı ihdas edip muhalefetin sığındığı birkaç kanalı baskı altına alarak iktidarlar korunuyorsa bunun neresi demokrasidir?

Eğer bir yönetim hesap vermiyorsa, denetlenemiyorsa, alınan vergiler, yapılan harcamalar hakkında kamuoyu  aydınlatılmıyorsa o yönetim tarzına demokrasi diyebilir miyiz? Amerika da bile, seçimi kaybeden parti lideri halkı isyana sevk ediyor, kendisi iktidarda olduğu halde seçimde hile yapıldığını eylemine gerekçe gösteriyor.
Eğer yönetme, iktidar sırf halka hizmetse, çıkar ilişkileri yoksa neden başta kalmak için her şey mübah oluyor? "Senin İçin Ey Demokrasi"/ az gittik uz gittik... Kaç arpa boyu yol gittik....
Yeni yılınız kutlu olsun.