Bugün İzmir'de önemli bir dava var.
Urla'nın fetö örgütü üyesi olması iddiasıyla tutuklanan Belediye Başkanı Burak Oğuz'un mahkemesi.
Fetö'nün siyasi ayağı tartışmalarının ayyuka çıktığı bu ortamda bu davanın çok önemli olduğunu görmemek mümkün değil.
Ama Fetö ile ilgili her olayda, iddiada olduğu gibi burada da spekülasyonlar hemen başladı.
Burak Oğuz'un sorgusunda söylediği iddia edilen İzmir'li bir internet sitesi ile ilgili: "Uzun bir aradan sonra evime döndüm.... Birçok şirkete Mali Müşavirlik hizmeti verdim bunların içinde Fetö ile ilişkili olanları da vardır"  sözleri ile ismini verdiği söz konusu site hakkında ilginç bir iddia ortaya atıldı.
İddiayı ortaya atan gazeteci arkadaşımız; Burak Oğuz'un sorgusunda söylediği iddia edilen internet sitesinin isminin bu mahkemede yalanlanacağını iddia etti.
Bekleyelim görelim.
Siz bu satırları okurken bu iddianın gerçekliği herhalde ortaya çıkmış olacaktır.
Anlayamadığım asıl konu da ülkede bunca sorun varken Fetö'nün siyasi ayağı meselesinin eski bir Genelkurmay Başkanının açıklaması ile yeniden hortlatılması.
'Askerlerin sivil mahkemelerde yargılanması işlemi' iktidar ve muhalefet partili vekillerin oyları ile Meclisten geçti ve kabul edildi.
O yasayı çıkaranlar Fetö'nün siyasi ayağı olarak işaret ediliyorsa, Meclis; iktidar ve muhalefetiyle Fetö'nün kontrolündeydi demektir.
Bu da çok saçma.
Kaldı ki gerek ABD gerekse demokrasi ile yönetilen ülkelerin büyük çoğunluğunda askerlerin yargılanmasında sivil otoritenin üstünlüğü kabul görmüştür. (Birlik içerisindeki disiplin suçları hariç)
Gelelim fetö meselesine.
Bylock şifreleri çözüldükçe bu konuda adımlar hemen atılıyor ve gereken yapılıyor.
İlker Başbuğ'un, askeri mahkemeleri bahane ederek ortaya attığı' Fetö'nün siyasi ayağı' çıkışının böyle bir ortamda atılması ne anlama gelmektedir doğrusu düşünülmesi gerekir.
Silahlı kuvvetler İdlib için hazırlıklar yaparken, Libya'da Akdeniz'deki Mavi Vatan sınırları için mücadele edilirken, Akdeniz'deki karbon rezervlerinin oldu bittiye getirilip elimizden alınmaması için mücadele verilirken; Sayın Kılıçdaroğlu'nun, Başbuğ'a destek verircesine Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı işaret etmesi de ayrı bir faciadır.
Sayın Kılıçdaroğlu'nun Fetö ile ilgili bu çıkışı partisindeki tek adamlık suçlamalarını gizlemek tepkileri farklı bir yöne çekmek çabası mı bilemiyorum ama Fetö ile mücadelede ilk adımı Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın attığı bir gerçektir.
Kaldı ki asıl önemli olan Fetö'nün bir terör örgütü olarak ortaya çıkmasından sonra kimin hangi adımları attığıdır.
Hani derler ya 'Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz'...