Bu hafta sonu hepimizin nefes aldığı, nabzının yavaşladığı, kalbimizin tatlı tatlı çarptığı bir gün yaşadık. Her yıl mayısın ikinci pazar günü anneler günü. Gerçi yılda bir gün değil, yılın her günü kutlasak annelerimizin hakkını yine de ödeyemeyiz. Ancak sevgiyi, hissetmeyi yaşamayı unuttuğumuz bugünlerde önem taşıyor. Ben de bu nedenle "anne" temasını işleyen minik yazarları konuk ediyorum.

***

Bu yıl üyesi olduğum Uluslararası Kadınlar Dayanışma Derneği olarak eğitime katkı ve dayanışma adına Asansör'ün yukarı kısmında yer alan Kemal Reis İlköğretim Okulu'ndayız. Geçen 23 Nisan Milli Egemenlik ve Çocuk Bayramı'mızı da bu okulda kutladık. "23 Nisan" temalı resim yarışması açtık. Okulun resim öğretmenleri ve derneğimiz temsilcileri Nevval Kafesçioğlu, Jale Gelgör, Tülin Altınkaya resimleri değerlendirirken oldukça zorlandılar. Birinci gelen resmin teması Cumhuriyet. Bir ulu ağaç ve köklerini sulayan çocuklardı. İnanılmaz derecede güzel! Ödüllerimizi verdik kutladık.
Hemen "Anneler Günü" için kompozisyon yarışması açtık. Geçtiğimiz pazartesi günü de çocuklar, anneleri ve derneğimiz üyeleri, okulun tiyatro salonunda hem yarışmayı kazanan çocukların kompozisyonlarını dinledik hem de ödüllerini verdik. Bir diğer "Anneler Günü" yaşadık.

***

İkinci sınıfların birincisi Nazlım diyor ki: "Benim sevgim sığmaz bir güne, hayattaki en iyi arkadaşım, sırdaşım, oyun arkadaşım. Sevgisiyle ve güzel yüzüyle yanımda olan canım annem. Herkesin annesi güzel ama benim annem daha güzel. Çünkü bana sevmeyi, saygıyı, merhameti, kimseyi kırmamayı, yardıma ihtiyacı olanın yanında olmayı öğretti."
Üçüncü sınıfların birincisi Göktuğ: "Melek annem, ben bir çocuğum ve bazı şeyleri anlayamıyorum. Bildiğim tek şey annemi çok seviyorum."
Mansiyon alan III. sınıf öğrencisi Irmak, "Annemle benim aramdaki bağ onun karnında başladı. Ben büyüdüm, o beni bekledi. Beni hep sevdi. Doğduğumda dünyalar onun oldu. Çünkü onun her şeyiydim. Ben hep öyle hissettim." Son satırları şöyle: "Unutmadan söyleyeyim, benim için her gün özelsin ama canım annem, Anneler Günü'n kutlu olsun."
Dördüncü sınıftan Murat, "Yıldızlara uzaktan baktığımızda çok küçüktür ama onun yanına gittiğimizde çok büyüktür. İşte anne ile çocuk arasında böyle bir ilişki vardır. Biz büyüyeceğiz onlar yaşlanacak. Onların saçları beyazlanacak. Nasıl söyleyeyim, bir elmayı ikiye böldüğümüzde iki parça elde ederiz; birisi sen, birisi ben olayım anne. Sen benim her istediğimi yaptın, şimdi sen iste ben dünyayı sallandırayım anne..."

***

Yerimin darlığı nedeniyle kesitler aldığım bu kompozisyonları dinlerken de, yazarken de içimiz titredi. Minik yazarlarımızdan Göktuğ'un dediği gibi bizler de hala bazı şeyleri anlayamıyoruz. Ama annelerimizi çok seviyoruz. Yavrusu için dünyaya meydan okuyan, her koşulu, geçmişi ve geleceği sırtlayan annelere ithaf olur.