24 Eylül günü tüm dünyada milyonlarca genç gezegeni korumak için bir araya geliyor.

Kendilerini Genç İklim Aktivistleri olarak adlandıranlar, ‘Türkiye’nin geleceği olarak, biz de karar vericilere sesleniyoruz.’ diyorlar.
Bizler de biliyoruz:
Bilim insanları iklim krizini kontrol altına alabilmemiz için hiç vaktimizin kalmadığını, bugün eyleme geçilmesi gerektiğini söylüyor.
Soru şu:
‘İklim krizinden en çok etkilenen ülkelerden birinin Türkiye olduğunu biliyor muydunuz?’
2016’dan bu yana, dünyada 1 milyardan fazla insanın yaşadığı 35 ülkede iklim acil durumu ilan edildi.
Ormanları yanan, insanları seller altında kalan, gıdasını ve suyunu kuraklıkta kaybeden Türkiye ise bu listede değil!
Genç İklim Aktivistleri ise bir noktada, Türkiye’nin geleceği olarak, 24 Eylül’de dünyadaki iklim grevine Türkiye’den ses veriyor.
Ve;
‘TBMM, Cumhurbaşkanlığı ve tüm belediyelere sesleniyoruz; iklim acil durumu ilan edin, karbonsuz düzene geçiş rotası için kararlı adımlar atın!’ diyorlar.
‘Z Kuşağı’ olarak adlandırdıklarımızın çağrısına göre, TBMM, İklim Acil Durumu İlan etsin!
Bu durumu anlatabilmek için parolalarını da şöyle belirtiyorlar:
‘İklim için birlikte!’
Moral bozmak istemiyorum ama bir gerçekten de söz etmek istiyorum:
Nedense son yıllarda hiçbir konuda birlik ve beraberlik göstermiyoruz…
İklim için mi, birlikte olacağız?
Geçenlerde bu konuda çalışmaları olan ‘usta’ gazetecilerden Namık Kemalli Ertuğrul Kale bir görüntü ile bir haberi göndermiş, ‘Böyle mi olur?’ gibisinden sözler etmişti!
Yani bizim her hareketimiz, çalışmamız hep tribünlere…
Yani siyasiler taraftarlarına şov yapıyorlar…
Gerçekle, daha doğrusu bilimle araları pek iyi değil…
Son zamanlarda ‘Z’ Kuşağı olarak adlandırılan ‘Genç İklim Aktivistleri’nin söylediklerini ve isteklerini paylaşıyorum:
‘Karar vericilere sesleniyoruz;
Biz gençlere iklim kriziyle kararlı mücadele borcunuz var.
İklim Acil Durumu ilan edin!
Dünyayı iklim krizinin geri dönüşü olmayan eşiklerine biz getirmedik ama bu kriz suya, gıdaya erişimimizi, insan onuruna uygun bir yaşam sürmemizi, yaşadığımız doğayı, geleceğimizi tehlikeye attı.  
Bizler geleceğimizi güvence altına alan karar vericiler istiyoruz.
İklimi kurtarmak demek, geleceğimizi de kurtarmak demek.
İklim krizi acil ve kaçınılmaz bir eylem planı gerektiriyor. Dünyada  35 ülke, yerel, bölgesel yönetimler ile birlikte toplam 1 milyardan fazla insanın temsil edildiği 2012 farklı yönetim yapısı iklim acil durumu ilan etti.
Türkiye iklim krizine karşı savunmasız bir ülke.
Ülkenin her yerinde, yangınlar, seller, afetler olurken, bu krize kararlı bir eylem planı başlatmamız için tam zamanı.
İklim acil durumuna yönelik TBMM ve tüm bakanlıklar ortak hareket ederek iklim acil durumu ilan etsin, hukuki düzenlemeler yapsın
Başta büyükşehir belediyeleri olmak üzere, tüm belediyeler belediye meclislerinde iklim acil durumu ilan edilmesine karar versin
Sivil toplum kuruluşları ve bilim insanlarının davet edileceği bir iklim krizi bilim kurulu kurulsun
İklim krizi bilim kurulunun ana hedefi karbonsuz düzene geçiş ve sıfır karbon yol haritasını hazırlamak olarak belirlensin.’
Bu kampanyayı destekleyen bazı gençlik grupları şunlar:
Roots & Shoots Türkiye, Fridays for Future Türkiye, Youth for Climate Türkiye, Bilim Virüsü İklim Öncüleri…
İzmir’den kimler var?
Henüz onları belirleyemedim…