Son zamanlarda en fazla adından söz ettiren iki turistik ilçemiz var.
Bunlardan biri Bodrum diğeri de Çeşme...
Her iki ilçemizde de 'gerçek habercilik' yapan gazeteciler var.
Nedense bunlar 'gerçekleri yazdıkları' için sevilmiyorlar.
Bunlardan biri de, bir müdür tarafından 'Polis düşmanı' ilan edilen usta gazeteci Cemal Bilge...
Bir ay kadar önce Cemal Bilge şunları yazmıştı:
BAZEN OLUYOR
'Geldiğinin ertesi yılından itibaren 'Polis Düşmanı' belletti bizi çocuklara
İlçe sokaklarında hangi polis bizi görse dişinin gıcırtısını 50 metreden duyardı kulaklarımız.
Öyle bir işlemişti ki bizi polislerimize
Biz bile bir ara tereddütte kalıp sorar olduk
'Biz sahiden bunun dediği gibi polis düşmanı mıyız?' diye kendimize.
Ama Cemal Bilge'nin belirttiği gibi, bazı yöneticiler işini iyi bilir...
Bunu özellikle büyük iş adamları ve yöneticilerinde de, siyasette de görürüz.
Bunların sistemi, 'Böl, parçala, yönet!'dir.
Bunların tecrübeleri şuna bağlıdır
'Birleştirici olup iyi geçinmek hak getire!' dir.
'Bölmek ve ayrıştırmaksa şahane!' dir.
Ama nedense her çalışan ya da emir kulu hep bu konularda gaza gelir.
Bir de bunları pohpohlayanlar vardır.
Bunları da anlatmaya çalışacağım...
Benim sistemim şudur:
'Unutma, unutturma!'
Çünkü nasıl hak, hukuk, adalet herkese lazımsa, bir gün olur size de lazım olur...
Örnekleri çok...
HATIRLAMAK BİLE İSTEMİYORUM
Hatırlayan olacaktır...
Ama ben yine Gazeteci Şerife Bekmen'in kaleminden anımsatayım:
'Genç bir komiserin usta bir polisi hırsızlıkla suçlayıp ölümüne sebep olmasına, gerek Çeşme halkının, gerekse teşkilat mensuplarının tepkileri sürüyor.
'Gözlüklerimi çaldı' şeklinde ki iddiasının iftira olduğunun anlaşılmasıyla İsmail Zeybek'i intihar ettirerek canından eden komiser muavini H'nin sebep olduğu olay emniyeti de halkı da ikiye böldü.'
Çeşme Güvenlik Hizmetlerini Geliştirme ve Destekleme adı altında bir dernek ise düzenlediği basın toplantısında ilçe emniyet müdürüne moral pompaladı.
Bu tür haberlerinin Çeşme'ye zarar verdiğini iddia eden dernekçiler, son günlerde polis intiharlarını yayınlayan gazeteleri 'Merdiven altı' yayıncılar olarak aşağıladı.
Yani olayların saklanmasını, gizlenmesini istiyorlar.
Bilmem kaç yıllık polis memuru İsmail Zeybek'ten önce ise bir başka polis memurumuz da canına kıymıştı.
Bazı derneklerin sloganı ise 1980 öncesini anımsatıyor...
Duvarlara ne yazıyordu bazıları:
'Ölen ölür, kalan sağlar bizimle!'
Gazeteci Şerife Bekman gelişmeleri şu şekilde özetliyor:
'Muhammed'den umut kesenlerin İsa'nın eteğine yapıştıklarını görmek bana bugünün aklıma geldikçe güleceğim konusu oldu!'
PERDE ARKASINI ÖĞRENECEĞİZ
Yakında Çeşme'de dananın kuyruğu kopacak gibi...
Biliyorsunuz, bir kaymakam vardı, 'Sen ne yapıyorsun, makamından kalksana!' denilerek görevinden alındı...
'Sözünü geçiremiyor' denilmişti, bazı güçlü bar ya da işletme sahiplerine...
Komşu ilçe Urla'da da aynı zamanda belediyeye kayyum olarak atanan bir başka kaymakam da, yasadışı işler yapanlarla bir arada olduğu ya da bunlara göz yumduğu için görevden alınmıştı.
Bunların ortak özellikleri halktan kopuk olmaları ve halkın şikayetlerini görmezden gelmeleri idi...
Yani 'Ben en güçlüyüm!' diyen birinin aslında bir hiçten ibaret olduğu, hiç kimsenin yasalardan ve en büyük güç halktan daha kudretli olmadığı, olamayacağıdır.
Bunları neden yazdım?
İçişleri Bakanlığı Çeşme'ye bir polis başmüfettişini gönderdi, 'Bakın bakalım neler oluyor' dedi...
Başmüfettiş ciddi bir şekilde araştırmasını yapıyor, gerekli gördüğü kişileri davet ederek görüşlerini ve bilgilerini kayıt altına alıyor.
Bunlardan biri de birçok kişinin aklının ucundan geçmeyen biri...
Söyleyeyim:
Usta Gazeteci Cemal Bilge...
Ne söyledi, ne anlattı bilmiyorum...
Ama bildiğim özellikle FETÖ ve gizli örgütler üzerinde çok önemli çalışmaları olan Cemal Bilge herhalde bildiklerini anlatmıştır.
Demek istediğim iki polisimizin canını kıydığı Çeşme'de, yine Urla'da olduğu gibi bazı hain örgütlerin olup olmadığı yakın zamanda ortaya çıkacaktır...
Bunları da yakında öğreniriz...
Umarım yanılıyorumdur...
Ama Cemal Bilge, bilgi paylaşımında bulunduysa orada bir şeyler vardır.
Herhalde soruşturma nedeniyle bildiklerini, söylediklerini şimdilik saklıyor ama hiçbir haber uzun süre gizli kalamaz...
Bir yerlerden patlayacaktır...
