Kızını da kendisi gibi öğretmen yapan Nermin Cengiz, birçok kişinin seslendirmekten çekindiği bir konuyu ele almış…
Nermin Cengiz binlerce üyesi olan Memur- Sen Sendikası yöneticilerine şöyle sesleniyor:
‘Sendika başkanları iyi bir sonuç aldığınızı mı düşünüyorsunuz?
Sizin hükümetle masaya oturup da, ‘dostlar alışverişte görsün!’ misali görüşme yapmanıza hiç gerek yoktu!
Hem de günlerce…
Hükümet, zaten aşağı yukarı aynı zammı yapıyordu.
Siz ne yapmış oldunuz, şimdi?
Memurun, emeklinin arkasında durduğunuzu mu düşünüyorsunuz veya zannediyorsunuz?
Bizi değil, kendinizi kandırdınız günlerce oyalanarak.
Biz halk olarak sonucun bu olacağını zaten biliyorduk ki!
Allah askına siz ne işe yarıyorsunuz?
Yüksek maaşlar alarak, lüks arabalara binerek sendika başkanlığı yapılmaz!
Halkın, üyelerin hakkı korunmaz.
O lüks yaşantılar size haram olur haram…’
Öğretmen olmaktan büyük gurur duyduğunu ve bunu her vesile ile dile getiren Nermin Cengiz bu arada memurlara 2022’de yüzde 5+7, 2023’de; 8+6 zammı layık gören sendika başkanları o lüks araçlarına binip gittiler, dedikten sonra sendika başkanlarının bordrolarını açıklamış;
Sendika il başkanının 2019 Temmuz ayı maaşı 6,980,80 TL.
Sendika İl Başkanının 2021 Temmuz ayı maaşı: 18,473,60 TL.
Genel Başkan Yardımcısının 2019 yılı Temmuz ayı maaşı;13,160, 40 TL,
Genel Başkan Yardımcısının 2021 yılı Temmuz ayı maaşı; 22,539,14 TL.
Sendika Genel Başkanının 2019 yılı Temmuz ayı maaşı; 16,120,30 TL.
Sendika Genel Başkanının 2021 yılı Temmuz ayı maaşı; 34,775,85 TL.
Nermin Cengiz öğretmenimiz bu sendikacıların bu yılki ve ayki maaşlarına öğrenememiş…
Desenize hiç biri başkanlığı ve yönetim kurulu üyeliğini bırakmak istemiyor, hatta diğer sendikalara yaşama şansı tanımıyor…
En güzeli de güçlüden, yani iktidardan yana olmak galiba…
Gelişmeler, konuşmalar, açıklamalar boşuna olmuyor…

*
Gündem çok hızlı değişiyor:
Canımızı da yakan orman yangınları, yüreğimizi parçalayan sel felaketleri…
Şimdi de Taliban ve Afganistan!
Sığınmacılar konusunda ikiye ayrıldık, birçok konuda olduğu gibi…
En iyisi be ben Rusya Devlet Başkanı Putin’den söz edeyim:
Bakın Putin bu konuda ne diyor?
‘Afganistan’daki militanların sığınmacı görünümünde ülkemize girmesini istemiyoruz!’
Bir hatırlatma yapalım ve soralım:
1989 yılında Bulgar zulmünden kaçan tamamı ‘Türk’ olan 345 bin 960 kişi (82 bin 390 aile) ülkemize, Türkiye’ye sığındılar.
Bu insanların hırsızlık yaptığını, taciz ve tecavüz olayına karıştığını, kavgaya gürültüye karıştığını, trafik ışıklarında çocuk dilendirdiğini gören, bilen, duyan oldu mu?
Sadece çalıştılar ve bu ülkeye faydalı bireyler olmak için uğraştılar.
En iyisi ve güzele nedir?
Uğur Mumcu’nun dediği gibi,
‘Ben; yobazların, hırsızların, vurguncuların, çıkarcıların düşmanıyım!’ demek olsa gerek…