Türk hukukunda hasta ve doktor ilişkisinde doktorun sorumluluğu hukuki ve cezai olarak ikiye ayrılarak incelenmektedir. Hukuki sorumluluk, hastanın müdahale sonucunda uğradığı maddi veya manevi zarar için doktorun tazminat sorumluluğunu ifade etmektedir.

Doktorun hukuki sorumluluğunu değerlendirmek için öncelikle hasta-doktor ilişkisinin hukuki niteliğini doğru tespit etmek gerekmektedir. Bunun için de vekalet ilişkisini ve eser ilişkisini izah etmek gerekmektedir. Şöyle ki;
Doktorun hastaya yaptığı tedavi amaçlı müdahaleler kural olarak bir vekalet ilişkisi olup vekalet sözleşmesi çerçevesinde değerlendirilir. Vekalet ilişkisinde iş gören, sonuç taahhüt etmez ve dolayısıyla sonuçtan sorumlu olmaz. Tedavi amaçlı müdahaleden kasıt, estetik kaygı sebebi ile olmayan, sağlık için gerekli ve mecburi olarak nitelendirilen ameliyatlardır. Kalp ameliyatı, safra ameliyatı, Troid ameliyatı gibi. 

Hastanın bir tedaviye ihtiyaç duymaksızın estetik amaçlı bir müdahale talep etmesi durumunda hasta ile doktor arasındaki ilişkisi hukukumuzda eser sözleşmesi olarak nitelendirilmektedir. Eser sözleşmesinde iş gören, taahhüt ettiği sonuçtan sorumludur. Rinoplasti, Göz kapağı ameliyatı, Liposuction, Yüz gerdirme gibi.
Eser sözleşmesi, Türk Borçlar Kanunu 470. ve 486. maddeleri arasında düzenlenip md.470’de, ”Yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, iş sahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşme” olarak tanımlanmıştır. Sözleşmenin her iki tarafının da bu borçları üstlenmesi sebebiyle tam iki tarafa borç yükleyen bir sözleşmedir. Sözleşmenin meydana gelmesi için tarafların, yüklenicinin meydana getirmeyi üstlendiği eser ve bunun karşılığında ödenecek bedel hususunda anlaşması gereklidir.  
Bu bilgiler ışığında, Estetik ameliyatlarda hasta ve doktor arasındaki ilişkinin eser sözleşmesi olduğunu söylemek mümkündür.

Peki, Estetik Ameliyatlarda Doktorun Sorumluluğu Nedir?

 Estetik cerrahlar, işin gereklilikleri ve hukuki sorumlulukları sebebi ile diğer cerrahlara nazaran daha fazla dikkat ve özen yükümlülüğüne tabiidir. Haliyle estetik cerrahların sorumluluğu da diğer hekim ve cerrahlarınkinden çok daha geniştir. Estetik cerrahî operasyonlarını diğer cerrahi operasyonlardan ayıran en ayırt edici özellik, bu operasyonların kişinin doğrudan dış görünüşünde değişiklik oluşturmasına sebep olmasıdır. Estetik ameliyatlarda, güzellik ve estetik görünüm çok büyük önem taşır ve bu yüzden, bu ameliyatı gerçekleştirecek cerrahın dikkat ve özen yükümü artmaktadır. Diğer cerrahların yüklendiği sorumluluğun yanı sıra el becerisini de ortaya koyarak, bir bakıma sanatçı gibi bir eser yarattığını söylemek mümkündür.
Örnek vermek gerekirse; bir hastanın midesindeki bir hastalıktan veya rahatsızlıktan dolayı ameliyat olması durumunda doktor, tıp kurallarına uygun davrandığı sürece hastayı tedavi edememekten ve ameliyatın tam verimli geçmemesinden hukuken sorumlu olmayacaktır. Zira vekalet ilişkisinde doktor sonuç taahhüt etmemektedir. Sadece özen yükümlülüğüne uygun hareket etmek zorundadır.  Başka bir deyişle doktor sadece malpraktis ile sorumlu olacak; özen ve dikkat yükümlülüğüne aykırı hareket etmesi halinde hukuki sorumluluğu doğacaktır.
Öte yandan, doktorun bir rahatsızlığı olmayan bir hastanın vücuduna, yüzüne, dişlerine estetik müdahalede bulunması, saç ektirmesi bir eser ilişkisidir. Bu durumda hastanın sözleşme ilişkisi içerisine girdiği doktor veya hastane, hastaya taahhüt edilen ve gerçekleşmeyen durumdan hukuken tam sorumlu olacaktır. Doktorun hukuki sorumluluğunun derecesi, tıp kurallarının ihlal edilip edilmediğine, doktorun veya hastanenin kusurlu olup olmadığına ve kusurun derecesine göre değişecektir. Dikkat edilmelidir ki estetik amaçlı yapılan bu müdahalelerde doktorun buradaki sorumluluğu artık malpraktis sorumluluğu değil, eser sorumluluğudur.