Polis memurları 'promosyon müjdesi' bekliyor Reis'ten…
Aynı şekilde devlet bankalarında tasarrufları olanlar da…
Özel bankalar bir ara yarıştı ve bu sayede birçok emekli 7 bin hatta biraz daha fazla ek gelir sahibi oldu.
Şimdi İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu çalışanları için bir açıklama yaptı.
İmamoğlu, 'Çalışanlarımızın refahı için yoğun çalıştık ve iyi bir sonuca ulaştık. İBB ve iştirak şirketleri çalışanlarımızın hesabına tek seferde 27.000 TL maaş promosyonu yatırılacaktır. Hayırlı olsun!' dedi.
Bu arada birçok CHP'li belediye de çalışanları için maaş artırımları yapıyor, ellerindeki imkânlar nispetinde.
Yani bütçeyi zorluyorlar.
'Şart' ama çalışanların hepsi hak ediyor mu?
Bunu bir de o kentlerde yaşayanlara sorunca değişik görüşlere rastlıyoruz.
Bir kişinin işini on kişinin yaptığı gibi…
Gerekli titizliğin gösterilmediği gibi…
Sağlığa dikkat edilmediği gibi…
'Bugün git yarın gel!' sisteminin sürdüğü gibi…
İşlerin kaplumbağa hızı ile sürdüğü gibi…
Kontrol mekanizmasının çalışmadığı gibi…
Kadroların ağzına kadar dolu olmasına rağmen verimin yok denecek kadar az olduğu gibi…
Ve liyakatsiz kişilerin yönetici durumunda oldukları gibi…
Torpil ve rüşvetin önüne bir türlü geçilemediği gibi…
Gibi… Gibi…
 
Geçin bu sevdadan
 
Dayanışma ve destek en önemli hasletlerimizden biri…
Zaman zaman, kıskançlık ve fesat düşüncelerin dışında bunu görüyoruz.
Birilerinin yürekten isteyerek, bazılarının da 'Böl parçala' taktiği düşüncesiyle İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun 'Cumhurbaşkanı adayı' olmasını öneriyor, istiyor.
Ama bilmedikleri bir nokta var;
Aday gösterilecekleri, adaylar arasından sadece partilerin yetkileri, daha doğrusu lider durumunda olanlar karar verir ve açıklar.
Türkiye'de 'bağımsız' olarak seçimlere girmek isteyenlerin durumları da ortada.
Yani 'geçin' bu durumu…
Yasaları bilmeden, sayıları oranları bilmeden herkes bir şeyler söylüyor…
Ama hepsi boş bunun bilelim…
Ne vatandaşın birey olarak, ne de partilerde delege olanların hiçbir istek ve dilekleri yerine gelmez, getirilmez…
Ekrem İmamoğlu'nun açıklaması ile öğrendim…
İmamoğlu şöyle diyor;
'Onca skandala seyirci kalanlar, Tunç Başkanımıza 3 ayrı soruşturma açmış. Sel gider, kum kalır. Siz gideceksiniz, Tunç Soyer kalacak, Yanındayım, başkanım…'
İşte destek böyle olur…
İstanbul'dan İzmir'e gelen mesaj ve söz böyle…
Ama öncelikle CHP içindeki çatlaklara dikkat edilmeli…
Bunu ilk fark eden de Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu oldu.
İzmir'de açık ve net 'Yanımda mısınız?' diye sordu…
Yanıtları biliyorsunuz…
Ama şunu da biliyoruz;
'Siyasette güven olmaz!'
Bir örnek vereyim:
İzmir'in merkez ilçesi Konak'ın belediye başkanı Muzaffer Tunçağ, seçimlere 6 ay kala, genel merkezi ziyaret etti ve zamanın genel başkanını da ziyaret ederek, 'Efendim ben yine aday olayım mi, yoksa aday olmadığımı açıklayayım mı?' dedi.
Yanıt her partiliye verilen cinsten oldu;
'Ne münasebet biz senden memnunuz!'
Bundan ne anlam çıkar?
Muzaffer Tunçağ yine aday olduğunu açıkladı, 'Hizmetlerimi sürdüreceğim, Kaldığımız yerden devam ederek, projelerimizi sürdürecek yaşama geçireceğiz!' dedi…
Sonucu biliyoruz;
Bir başka isim belediye başkanı adayı oldu.
Beklenen de oldu CHP'nin gösterdiği aday Belediye Başkanı oldu…
İnanmayan, İzmir'de her zaman karşılaştığımız önceki başkanlardan, Muzaffer Tunçağ'a doğruluk derecesini sorabilir.
İzmir'de bir zamanlar hava generali vardı.
Tayin zamanı öncesinde, yani Agustos öncesinde, gençliğinde bir de filmde yer alan bu generalimize 'Ne olacak?' diye sormuştum…
Kısa ve öz cevap vermişti, bu tuğgeneralimiz;
'Ya Tüm, ya güm!'
Her işin sonunda mutlaka 'Güm' olmak da var..
Adım buna göre atılmalı…
Büyük düşünürlere, biraz önem vermek gerekir…
Buna 'tecrübe' de diyebiliriz…